Aile, Egitim, EvHayati, Gelisim falan, OkulHayati

Çocuklarınızın “eserlerini” ne yapıyorsunuz?

Geçtiğimiz Kasım ayında Pratik Anne Çocukların elişi ve resimlerini saklamak başlıklı bir yazı yazmıştı. Çoğu annenin, çocuklarının yaptıkları resimleri, etkinlikleri vs. nasıl değerlendireceklerine dair bir arayış içinde olduğunu görüyorum çevremde. Pratik Anne, her zaman olduğu pratikliğini göstermiş ve şöyle anlatmış:

…şimdilik şöyle bir yöntem buldum. Önce sergilenesi malzemeleri duvarlara asıp sergiliyoruz. Bunun dışında:

  1. Yazı ve kuru/pastel resimleri derli toplu tutmak için en ucuzundan sağlam kapaklı defterlerden alıyorum. Onları saklaması daha rahat.
  2. Tarayıcıya (scanner) götüremeyeceğim, sığmayacak veya 3 boyutlu eserlerin fotoğraflarını çekiyorum. Bilgisayarda özel dosyaya atıyorum.
  3. Diğer bütün yazı, resim, elişi her türlü malzemeyi, unutmazsam üstüne tarih atıp ay sonlarında “Kıpırcan_YazıResim_Kasım11.pdf” şeklinde tarayıcıdan geçirip, özel dosyaya atıyorum.

Aman Tanrım, düşünüyorum da, ben ayrıntılara düşkün bir kadınımdır fakat asla ama asla bu sabrı gösteremem. Pratik Anne’nin önünde saygıyla eğiliyorum.

Bizim mutfağın şu anki durumunu göstermek istiyorum size:

Gördüğünüz gibi mutfağımız The Museum of Modern Art’dan hallice. Ben ne yapıyorum: En beğendiklerimi çerçeveleyip asıyorum. Çerçevelemek için İkea’nın Nyttja çerçevelerini, pvc koruyucusunu çıkartarak kullanıyorum. Kalanları, çalışma masamın çekmecesine tıkıştırıyorum. Tıkıştırıyorum çünkü bizimki iki yaşından beri anaokuluna gidiyor ve sanırım Pablo Picasso’nun Kübist Dönemi’nden beş-altı kat fazla eseri vardır şu anda. Son ve en acı olan yöntemim: Çöp. Üzgünüm ama bazen bembeyaz sayfanın ortasında tek bir sarı çizgi çekilmiş bir “yapıt” ile karşılaşıyorum. Eğer altında çok çok derin bir mana yattığına inanmıyorsam maalesef çöpü boyluyor.

Sizin var mı konuyla ilgili parlak fikirleriniz???

“Çocuklarınızın “eserlerini” ne yapıyorsunuz?” için 35 yorum

  1. Bizimki daha küçük olduğundan hiç girmedim o işlere ama kendimi bildiğimden sıklıkla çöpü kullanacağım gibi geliyor nedense 🙂 Şaka bir yana boyamaları saklamak çok gereksiz zaten, çok özel resim ve elişlerinden ise gerçekten çok özel olanlarını ayırmak en doğrusu bence. Çünkü ben çoğunlukla kıyamayıp atmadığım herşeyi eşyaların üstüme üstüme geldiği bir cinnet anında yolluyorum hemen dışarıya. Kıyafetlerinden de çok yenileri ya da çok sevdiklerimi ayırıyorum sadece. Sakla sakla nereye kadar, üç oda evde oturuyoruz neticede 🙂

    1. Amanın, insanlar beni kınayacak demiştim, çok sevindim daha ilk yorumda benim kafadan biri çıktı 🙂 Yalnız, çocuklar ileride ünlü birer ressam olursa kafaları duvarlara vururuz artık gitti güzelim eskizler çöpe diye 🙂

  2. atıyorum, aha da bu kadar basit:) eskiden fotoğraflayıp harddiskte saklıyordum, TR ye gelince kutuya koydum bir kaç parça eseri ama pişmanım.. saklamak zor.. onları da fotopğraflayuıp kaldırmayı düşünüyorum.

  3. Ahhh ah benimki de o yaşlara gelip sanat eserleri yapacak mı acaba? Ben şu anda eline ne zaman kalem verilir onu bile çözebilmiş değilim:) Duvarınız harika görünüyor bu arada:) Çocuğunuz ressam olmasa da o hisle geziyor olsa gerek her yerde:)

  4. Ben yaptığı her ilk’i saklıyorum. Yaptığı ilk suluboya, ilk parmak boya, ilk pastel boya, ilk anlamlı çizik filan:) Blogunda da yer veriyorum eserlerine:)http://kartalsari.blogspot.com/2011/02/kartaln-ilk-suluboya-resmi.html

      1. Onceki yorum icin kusura bakmayin telefonun azizligine ugradi .Daha once biraktiginiz bir yorumu okudum hatta ilk goz agrim olan sizden gelmesi ayri bir mutluluktu benim icin.

  5. henüz bizim oğlan ortaya eser çıkaracak yaşa gelmedi ama, herhalde çöpe atardım 🙂

  6. Evde yaptıkları ayrı bir de okuldan her gün sanat eseri getiriyorlar :))

    Ben ne yaptım sorusuna gelince de kalın kapaklı dosyalardan aldım okuldan yarı döneme kadar yapılanlar da eve gönderilince şart oldu kalın dosyalar hepsi tarihli bir şekilde dosyalandı ve sandığı boyladı :))) Ayrıca fotoğrafını çekip bilgisayarda saklıyorum ve zaman zaman blogumda yazıyorum.

    Kıyamıyorum atmaya ama nereye kadar saklayacağım onu da bilemem iki çocuk iki kalın dosya anlamına geliyor ki daha ikinci dönem var ve henüz 3 yaş erken dönemdeler bunun dört yaşı , beş yaşı üzerine ana sınıfı var :))

    Atmaya kıyamıyorum derken yanlış anlaşılmasın günde bir defter bitirir benim cadılar hepsini saklamaya kalksam yandım zaten.Günlük karalamalarında kayda değer olanları tarihlemeyle kaldırıyorum ama senin de dediğin gibi sayfanın ortasındaki bir çiziği de saklayamam yoksa evde bize yer kalmaz 🙂

    Sizin sanat eserleri harika saklama biçimine de bayıldım :)))

  7. Ay bunlar hiç aklıma gelmedi, bizimki de ufak ufak başladı şaheserlere, ben de bir dosya ve çerçeve olayına gireyim sayenizde :))

  8. Şimdi siizn evde gürültü de yasaktır.Müze ziyaretlerinde keskin bir sessizlik olur ya.Çalışmayı yapandan çok yorumlayan ön plandadır :))))))))))))
    Güzel çalışmalar olmuş şaka bir yana 🙂 Ben ikinizinde önünde saygıyla eğiliyorum.Hayatta saklayamam , hele ki sürekli kaldırma ve artık kullanılımıyorsa gözden çıkarma huyum varken…
    Mutfak hoş olmuş bu arada :))))))))))))))))))))

  9. ya benim halim nicedir,hiç merak eder misin?
    3 velet ve hergün tonlarca resim faaliyet vs.Bir de özenle getirişleri var ki eve,gel de çöpe at.Zaten kıyamam atmaya o ayrı:)
    İlk günler koridordaki panoda sergilenir,arkasından gardroplarının üst kısmında bulunan ıvır zıvır bölmesindeki yerini alır bizimkilerde.
    Ben kimi zaman resimlerini çekip blogda yayınlıyorum ayrıca.
    Bir de salonun kapısına yapıştırıyorlar kendileri,görmelisin kapımızı resmen çingene çadırı:)
    Rüzgarın eserlerine bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim elbette…

    1. Bir de tek çocuk çok çocuktur derler. Al işte, çok çocuklunun sesi 🙂
      Bizimki fazla özenli diil, genelde gayet cool bir tavırla “anne, dosyamda seveceğin bir şey var, bi baksana” diyor uzandığı yerden koca kafalı 🙂

  10. herhalde saklayıp tarihi eser haline gelmesini beklerim..sonra da tarihe kıymet vermeyen bir milletin torunu olarak çöpe atarım gibime geliyor…

  11. Valla biz her şeyi saklıyoruz. Büyük resim dosyalarına koyuyorum. Seramik vb. şeyleri kutularda saklıyorum. Hepsi birbirinden kıymetli. Duvara astıklarımız hoşuna gidiyor. Anlam yüklediği minicik şeyler oluyor, onları da saklıyorum. Bebeklik fotoğraf ve videolarının çoğu güme gittiği için ne bulduysam bloğa ve feysbuka yüklüyorum. Atmam, atamam yahu! Albüm bilem yapacağım.

Yorum bırakın