Zaman zaman Baby Center bloglarını okuyorum. Bazıları çok yüzeysel oluyor, şöyle bir tarayıp geçiyorum, bazıları ise yeni bir şeyler öğretiyor veya güldürüyor beni. Bugün alıntıladığım yazı, güldürenlerden. Jenni Buckley isimli bir yazara ait yazı, Çocuğuma söylediğim en acaip 5 şey başlığını taşıyor…*
Bir bebek sahibi olmak sanırım yaptığım en acaip şeyler listemin başlarında yer alır.
Dünyaya minik bir varlık getirmek ve bu varlığın dünyaya geldiği andan itibaren, artık hayatta her şeyiyle size bağımlı olduğunu anlamak alışılmadık bir duygudur. Onu doyurmalısınız, temizlemelisiniz, rahat ettirmelisiniz ve sevmelisiniz. Asıl alışılmadık olan bu değil. Tuhaf olan, bu küçük beyinlerinin başlangıçta boş bir levha gibi olması. Demek oluyor ki, bu küçük varlığa her şeyi öğretecek olan sizsiniz.
Onun dünyayı algılamasına yardım etmeye çalışırken gelişen bu öğrenme/öğretme sürecinde, ben de çocuğuma birine söylediğimi hayal bile edemeyeceğim bir sürü tuhaf, salakça, komik cümle kuruyorum. (…)
İşte benim, ebeveyn olarak geçirdiğim 18 aylık hayatımın en saçma cümleleri:
1- Kediyi yalama!
2- Ayakkabını tuvalete atma! (Buradaki “ayakkabı” kelimesi duruma göre değişiyor; bazen telefon oluyor, bazen de çorap, biberon, anahtarlarım, puzzle parçaları vs…)
3- Saçını (ya da başkasının saçını) yeme!
4- Çöpten çıkardığın yiyecekleri kemirme!
5- Fırın tepsisine pırtlama! (Bunun gerçekten acaip göründüğünü kabul ediyorum ama durum şu ki, benim çocuğum mutfaktaki kesme tahtaları ve fırın tepsilerinin bulunduğu dolaba girmeye bayılıyor. Bir gün dolabı açtı, bir tepsiyi çekti, oturma odasına getirdi, üzerinde biraz tepindikten sonra ortasına doğru, o cüsseden beklenmeyecek bir hacimde gaz çıkardıktan sonra rahatladı. O tepsiyi iyice yıkamama rağmen üzerinde kurabiye pişireceğimden şüpheliyim.
Peki sizin çocuklarınıza söylediğiniz en acaip şey ne?
diye sorarak yazısına son vermiş. Hemen sayayım Sevgili Jenni:
1- Yataktan beyin üstü atlama!
2- Kaydırağa ters taraftan tırmanma, orayı insan gibi kullanmak isteyenler olabilir.
3- Oğlum, evladım, şemsiyeyi çukur kısmı aşağıda olacak şekilde taşıyacaksın. (İnanmadınız mı, ahan da, delili aşağıda!)
4- Aaaa! Hayırrr! Kaka yenmeez (Evet, yedi! Bunu ayrı bir yazıda ayrıca anlatırım. Ya da belki de anlatmam 🙂 )
5- Ağaca işemeee, hem de yolun ortasındaa! (Bu tamamen anneanne ekolü etkisi)
Şimdi, hemen aklıma gelenler bunlar. Sizde kimbilir ne cevherler vardır… Dökün içinizi de Jenni Abla görsün onunkiler mi daha acaip, yoksa bizimkiler mi 🙂
* Blogumdaki çevirilerin tarafımdan, gayet acemice yapıldığını tekrar belirtmek istiyorum. Çevirinin bir kısmı için de sevgili arkadaşım Şenay’a teşekkür ediyorum.
hahha bunları yazmak lazım sahiden.. sizin bir tane vardı: Allah’ım olamaz kakasını yapıyor galiba, tatilde hani:)
Müminem, ben senden korkuyorum valla! Bu ne hafıza yahu?
evet bundan utanç duyuyorum ama çocuk bu herşeyi yapması mübahtır deyip itiraf ediyorum: bunu dedim gerçekten, her zaman demiyorum ama valla 🙂 unuttu artık: oğlum burnundan çıkardığın parmağını yalama! :))) küçükkende akan burnunu diliyle yalardı 🙂 damak tadı gayet seçici olmasına rağmen bu tadı çok sevdiği kesin :)) dip not: rüzgarcığım dolaştığı dış mekan sizin evin önüyse eğer, bayıldım harika 😉
Bir şey söylemeliyim: Rüzgar onu hala yapıyor 😦
Dip nota cevap: Evet, orası evimizin önü. Bekleriz 🙂
Canım benim, ne teşekkürü aşkolsun, bir kelimenin lafı mı olur. Bu arada çevirini gayet akıcı buldum, hatta çok beğendim. Bu yazıyı da arada yazmışsın ya, helal sana.
Efenim, sizin gibi mesleğin profesyonelinden bunu duymak çok mutluluk verdi bana.
Hakikaten bu yazı, tam anlamıyla iki arada bir derede çıktı 🙂
Biraz düşünmem lazım.Sorun hatırlamakta zorlanıyorum.
Şemsiyeyi ters çevirmesinin sebebi saf su biriktiriyordur belki de:D
Marjinal Rüzgar’ım benim.
Bunu mim olarak algılayayım ve post olarak yazayım ne dersin 😀
Çok güzel düşündün Nilhan’cım. Şimdi iki satırla geçmektense, düşünerek tüm rezillikleri yazmak daha güzel. Bekliyorum merakla 🙂
1-Emiirr çişini yaprken lütfen tuvaletin deliğini tutturmaya çalış annecim…
2-Annecim kağıt yenmez bebeğim.(bu ara Ekin ‘ e çok sık söylediğim bir cümle)
3-Ekiiinnnn ayakkabıların altı yalanmazzzzzzzzz:(
4-Bir de aklıma ilk gelenler den şu var: (kardeşim melih benden 10 yaş küçük olduğu için onunla da bu tarz cümlelerimiz çok olurdu.) meliiihhhhh andaçımı niye yıkadıııınnnnnn?
Emir’in deliği tutturamaması gayet normal Seçil’cim, kocalarımız bile zor öğrendi bunu 🙂
ahahhaha! adamımsın Rüzgaaaarrr!!!! :)))) dur bi düşüneyim ben Tibet’e kurduğum en acayip cümleleri 😀
Bak Nilhan güzel bir fikir verdi, “mim olarak yazayım bunu” dedi. Sen de öyle yap istersen Sibel’cim…
Bizim küçük hanım süse,makyaja bayılır her kız çocuğu gibi 🙂 Her ne kadar olmaz desemde,gizlesemde,yasaklasamdaaa..makyaj-takı namına tamirden geçmemiş hiç bir şey kalmadı elimde:((Bizdeki garip olayla ve uyarılar da hep bununla ilgilidir genelde:) En son kazağın ‘ın üzerinden deo-rolon sürmeye çalışan kuzuya:’Melek’çiğim kazağına değil koltuk altına sürülür o” diyoruuum…hemen ertesi gün 1 şişe parfümü çizmesine boşaltırken yakaladığım’da ise”Melek parfüm ayyakıbaya değil üzerimize sıkmak için” derkeenn”babama kızıyosun ama bazen ayakların kokuyo diye bende o yüzden sıktım”cevabını alıyorum.”Babalara makyaj yapılmaz Meleeekk” demişliğimde çoktur:)Pek bi acayip olmasalarda şu an aklıma gelen bunlar:PP
P/S Marifet şemsiyeyi ters tutabilmek;düz tutmayı herkes becerir:)değilmi Rüzgarcığım??
Di mi yani? Marifetli oğlum benim…
Sizin kız da pek masraflıymış ama, Kleopatra gibi parfüm banyoları falan 😀
Cok guldum 🙂 Gozumde bizim gelecegimiz canlandi.
Simdi bana dediler ki ; sen hep Turkce konus , Jared ingilizce konussun boylece 2 dilide hemen ve kolay yolla ogrenir. Ben , hayir diyorum cocuk duruyor , Jared , no diyor orali olan yok .Su an icin benim en ilginc uyarim nohayir 🙂 Tipki Cuneyt Arkin gibi oluyorum ama neyse 🙂
Sizinki de gerçekten acaipmiş 🙂 N’ayıır, n’olamazzz!!
Ne güzel simdiden soylemek, burnunu karistiran, gaz cikaran, temiz pis demeden herseyi yiyen yetiskinlere de zamaninda garip uyarilar yapilsaymis keske:)
Haklısın ama ben yine de büyük konuşmayayım, bakarsın bizimki böyle devam eder falan, neme lazım…
Haha çok güldüm. Aynı kabus bizde de var. Tabi bizimki hala bezli. O yüzden gelişim kısmı çok ilerlemedi. Biz şu anda
1 : ) Elini ağzına alma
2 : ) Islak mendili emme
3 : ) Hemen ağlama
4 : ) Betona basma
5 : )
Islak mendil emmek en büyük merakları zaten